BİTKİSEL HAYAT

İrfan KARADEMİR

1. Mizansen

Başörtüsü sorunu çıkmayacaktı bu üniversitede. Hocalar öyle söylüyordu. Öyle söylüyordu öğrenciler ve öyle demişti bize büyüklerimiz: Sorun çıkmayacaktı. Göstermelik olarak açılmıştı eğitim fakültesindeki soruşturmalar. Rektör mahsustan öyle konuşuyordu televizyon kanallarında. “Bugün ne yaptın benim için ? ” diye sorduğunda birileri onlara cevap verebilmek içindi bütün bunlar. Bundan dolayıydı diğer fakültelerde sorun olmaması. Hissi davranıp sükunetimizi bozmamalıydık. Bu bir danışıklı dövüştü aslında ve bizde dövülüyormuş gibi yapmalıydık. 30 Ağustosa ne şunun şu kalmıştı rasında !?

2. Mizansen

Başörtülü öğrencilerin okula alınmaması gibi bir durum söz konusu olamazdı. Bu bizim anayasal bir hakkımızdı zira. Ve biz bir hukuk devletinde yaşıyorduk . Varsa eğer bir hukuksuzluk mahkemeler ne güne duruyordu. Yargı yolu açıktı ve ne de olsa bağımsızdı yargı. Yeter ki hukuk sınırları içinde verilsindi mücadele. Burası çok önemliydi işte. Yoksa haksız durumlara düşerdik. Ve yaklaşan seçimler bile derman olamazdı artık derdimize. Evet bu nokta çok önemliydi ve yalnız kaldığımızda bile tekrar etmeliydik kendi kendimize : Sabretmeliyiz. Hissi davranmamalıyız. Akıllı olmalıyız. Davranışlarımıza ve sözlerimize dikkat göstermeliyiz. Tam seçim atmosferine girmişken ülke bir çuval inciri berbat etmemeliyiz.

3. Mizansen

Evet bazı fakültelerde sorun olduğu kabul ediliyordu artık bilirkişiler tarafından. Ama üzerinde durulması gereken nokta bu olmamalıydı. Asıl önemli olan bazı fakültelerde sorun olması değil, bazı fakültelerde sorun olmamasıydı. İşte herkes bu soruyu sormalıydı kendi kendine: Bazı fakültelerde ve özellikle başörtülülerin en yoğun olduğu fakültede niye sorun yoktu ? Üniversite yönetimi, bunca haksızlığa ve zulme rağmen inançlı öğrencilerin göstermiş olduğu sakin ve olgun tavra karşılık onları mükafatlandırıyor olmalıydı. İşte şimdi bütün gücümüzü bu mükafatı sonuna kadar kullanabilmek için harcamalıydık. Üniversite yönetimini kızdıracak herhangi bir şey yapmamalıydık. Nefesimizi tutup beklemeli adeta bir sükunet abidesi olmalıydık. Bunun için sakallarımızı kesmeli, gerekirse gümüş yüzük bile takmamalıydık. Aksi takdirde verilen mükafat elimizden alınır, buna sebep olanlar da yevm-i ahirde bunun hesabını veremezlerdi.

4. Mizansen

Sorun vardı ve gittikçe büyüyordu. Ama elden ne gelirdi ki ? Hem bir şey gelse bile asla teşebbüs etmemeliydi. Yoksa izalesi mümkün olmayan zararlara yol açılabilirdi. Kaybedecek çok şeyimiz vardı bizim ve kaybetmeye tahammülümüz yoktu. Büyük işler bizi bekliyordu, Orta Asya bizi bekliyor, Balkanlar ve hatta dünya bizi bekliyordu. Biz çok daha büyük hedeflere taliptik, enerjimizi ve vaktimizi teferruat meselelere harcayıp heba etmemeliydik. Ama yine de bu sorunun çözülmesi için dua yapmalı, nafile oruç tutmalı, ebabil namazı kılmalıyı da unutmamalıydık.

1. Gerçek

İlahiyat fakültesinde 2 öğrenci başörtüsüz fotoğraf vermediği için kaydını yaptıramadı. Diğer bütün bayan öğrenciler açık fotoğraf vererek kaydını yaptırabildi. Onlarca öğrenci kimliğini alamadı. Bir çok erkek öğrenci sakalını kesmeye zorlandı.

Eğitim Fa 135 öğrenciye soruşturma açıldı. Bu öğrencilerden okulu bırakanlar, kaydını dondurup memleketlerine kültesinde dönenler oldu. Okula devam edenlerin bir çoğu başörtülerini çıkarmak zorunda bırakıldı. Sakallı öğrencilerin sakalları kestirildi. Okula başörtülü devam edenler atılacakları günü bekliyor.

Tıp Fakültesi : Başı açtırılanlar, soruşturmalar, dersten atılanlar, hakaretler... zulüm devam ediyor.

Fen-Edebiyat : Onlarca öğrenciye soruşturma, Fakülteye almama ve hakaret. Zulüm devam ediyor...

Diğer Fakülteler : Zulüm artarak devam ediyor.

Başörtülü ve sakallı öğrenciler üniversite girişinde durduruluyor. Artık onların kampüse girmesi de yasak.

İnançlı kesim sükunetini ve olgunluğunu korumaya devam ediyor.

İlahi Gerçek

“ Ey İman edenler !

Eğer siz Allah’a (Allah’ın dinine) yardım ederseniz, Allah da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.” Muhammed / 7

ÖNCEKİ SAYFA